Kritikler

Thanatopsis – Initiation Albüm İncelemesi

Extreme Metal Music – 2020 – Amerika Birleşik Devletleri

Existence ismiyle yola çıkıp bu isimle sadece bir  yıl “var” olan Thanatopsis bu sarkastik yaklaşımını, boşluklarla dolu kariyerinin ilk albümünü kurulduktan 28 yıl sonra Initiation adıyla çıkararak aynı kararlılıkla devam ettirmiş. Bu geç “başlangıç” çalışması grubun kariyeri boyunca demo ve EP’lerinde yayınlamış olduğu parçaların daha temiz bir soundla kaydedilerek nihayet piyasaya sürülmesi şeklinde vuku bulmuş, iyi ki de öyle olmuş. Bu anlamda milli gururumuz Suicide parçalarını grup kurulduktan çok uzun bir süreden sonra hayranlarıyla buluşturan One of Your Neighbours albümünü hatırlattı ve hatta açtırıp dinlettirdi.

Orijinal kemik kadroya Jungle Rot ve Arkaik ile birlikte ABD’nin yarısında davul çalmış Jason Borton’ı 2018’de dâhil edince gaza gelip mi nihayet albümü kaydettiği yoksa yılların acısını çıkartma kararlılığıyla mı bu hayvan davulcuyu kadroya dâhil ettiğini bilemeyeceğimiz grup kaydı da thrash metal devleri arasında popüler Trident Studios’ta yapmış. Bu bilgi ve belgeler ışığında beklenti hayli yükseliyor tabi.

Play tuşuna bastığımızda çoğu benzerleri gibi pek vurucu olmayan bir intro ile albümü açan Age of Silence,
introsunun ardından Vektor/Atheist ayarı leziz riff ve armonileri kulağımıza akıtmaya başlıyor. Tabi Vektor’den yıllar yıllar önce kurulmuş bir grup için Vektor referansı vermek ne kadar doğru bilemiyorum ama bunu bir yerde onlar istemiş, albümü o kadar bekletmeselerdi , hehe. Bu arada parça, daha doğrusu albüm boyunca vokal daha çok hardcore eğilimli olsa da parçalarda acımasız ritimler ve blast beatler yoğunluklu, hatta bu ne alaka dedirten Deeds of Flesh tadında riffler bile mevcut. Albümde grubun yıllarca bal aldığı bütün çiçekler mevcut yani (türlü hayvanlığa da çiçek demek yani ne bileyim, neyse). Sonraki parçalar Embodiment, Consequence ve Malfated ara ara epik rifflere ve tek tek vurgulanan vokallere sahip daha konserlik tatlar sunuyor. Bu arada parçanın sonundaki çığlığa dikkat! Bağırdıkça büyüyen vokal abi biraz da bu kısmın bitişindeki efektlerin etkisiyle, Yeşil Yol’daki dev gibi ağzından yüzlerce sinek çıkararak gerçek üstüleşen bir performans sergilemiş. Bu üçlüden sonra da albüm benzer ayarda mutluluklar vaat ederek devam ediyor. Hatta benim favorim Grim albümün bu ikinci yarısında.

Trident Studios etiketli sound müthiş, özellikle de dolduruculuk/kemiklik ayarı tam dozunda olan bas tonları. Kısacası albümün her tarafından veteranlık akıyor, hatta vokalist John Bishop doğrudan Deicide insanı Glen Benton’a benziyor haha. Editörüm burada fotoğrafını verirse şukela olur ama vermezse de bakıverirsiniz, sonuçta internet çağındayız. 90’ların başında Atheist, Cynic gibi tatlarda hazırlandıktan sonra dondurulup 2020’de çözülen bu albümü nostaljik bir şiddetle tavsiye ediyorum.

7,5/10

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu